MİLLÎ EGEMENLİĞİN GÜCÜ Vatanını ve milletini çok seven, ona değer veren, bu değeri yüceltmek için sorumluluk hisseden ve bu yolda üzerime düşen görevi severek yapmaya çalışan bir öğretmen olarak 104 yıl öncesini düşünüyorum.

Yıl 1920…

Kurtuluş Savaşımızın ortası…Anadolu, İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmiş, bağımsızlığımız elimizden alınmış, Anadolu halkı Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde kurtuluş mücadelesine girişmiş... Cennet vatanımız yangın yeri... Bu acılarla dolu ortamda bir yandan vatanımız düşman işgalinden kurtarılmaya çalışılıyor, bir yandan da millî iradenin hâkim olması kararı alınıyor.

23 Nisan 1920 Cuma günü, Ankara’da dualarla ve tüm kalplere dolan heyecan ve iyi dileklerle “millet meclisi” açılıyor. Türk tarihinde ilk defa halkın iradesine dayalı bir meclis kuruluyor. Olağanüstü şartlarda kurulan bu meclis, aynı zamanda bir savaş meclisi. Dolayısıyla ilk amacı, İtilaf Devletleri’nin işgali altında olan vatan topraklarını Misakımillî sınırları içinde siyasi, ekonomik ve sosyal bağımsızlığa kavuşturmak. Anadolu’nun dört bir tarafından gelen 437 milletvekili, hummalı bir çalışma içinde. Bir yandan Millî Mücadeleyi yönetiyorlar, bir yandan da bağımsızlık ve halkın karar verme gücü üzerine yasalar çıkarıyorlar. Hepimizin çok iyi bildiği “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” sözü, bir kanun oluyor ve 104 yıldır korunuyor. Milletin egemen olması o kadar önemlidir ki ülkedeki hürriyet, eşitlik ve adaletin tek dayanak noktasıdır. Bu dayanaktan güç alarak olağanüstü bir çabayla Millî Mücadele, zaferle sonuçlanıyor. Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te “23 Nisan” gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu kararındaki temel gaye, millî şuuru güçlendirmektir çünkü bir ülkenin millî şuurunun gücü, o ülkenin dünyadaki gücü ile doğru orantılıdır. 23 Nisan 1929’da Mustafa Kemal Atatürk bu millî bayramı çocuklara armağan etmiş ve ilk defa bu tarihte “çocuk bayramı” olarak da kutlanmaya başlanmıştır. Onun anlayışına göre çocuklar, milletin geleceğidir. Bu önemli günün çocuklara armağan edilmesi de onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin en bariz ifadesidir.

Ülkemiz, çocuklarına bayram armağan eden ilk ve tek ülke olarak, dünyada müstesna bir yer edinmiştir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; coşkumuzu, sevincimizi dünya çocuklarıyla paylaştığımız dostluk ve kardeşlik mesajlarını çocuklarımız aracılığıyla bir kez daha yinelediğimiz özel bir bayramdır. Bu bayram çocuklarımız için bir şenlik, milletimiz içinse gurur günüdür. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının coşkuyla yaşatılması ve yeni nesillere bu bilinç ve duyguların aktarılmasının verdiği mutlulukla diyoruz ki “Yaşasın Millî Egemenlik, Yaşasın 23 Nisan!” 

Alıntı: “Gazete Çocuk Dergisi, Banu ÜSTÜNDAĞ, Sosyal Bilgiler Öğretmeni Ankara/Yenimahalle Prof. Dr. Mehmet Sağlam Ortaokulu